PERYÖN Akdeniz 1. İnsan Yönetimi Zirvesi
Yaklaşık iki yıl önce Antalya’da bir grup İnsan Kaynakları Gönüllüsü olarak yola çıktığımız PERYÖN İnsan Yönetimi Derneğinin Akdeniz Temsilciliğini açma hikayemizin ilk büyük organizasyonunu 06/12/2019 tarihinde Antalya/ Muratpaşa Türkan Şoray Kültür Merkezinde düzenledik.
Genelde katıldığım eğitim, zirve ve benzeri etkinliklerden notlar çıkartıp okurlara özet bilgi aktarmaya çalışırım.
Ancak bu yazıda zirve içeriğinden derlenen notları değil zirvenin hazırlık sürecinde başımıza gelenleri ve teşekkürlerimi aktaracağım. Amacım organizasyon becerisi ile ilgili elde ettiğim tecrübeleri paylaşarak yolunuza ışık tutmak. 🙂
Öncelikle hiç bir şey bir anda olmuyor. Zirve organizasyonumuzu kimi zaman hızlı, kimi zaman yavaş kaldığımız bir yılın sonucunda düzenledik.
Bu bir yılı sıralayacak olursak:
Zirvemizin temellerini yılın en başında attık. Akdeniz bölgesinden davet ettiğimiz iş adamları, insan kaynakları uzmanları ve öğrenciler ile birlikte 15 Ocak 2019 günü bir çalıştay düzenledik. Bu çalıştay bize izlememiz gereken yol, bölgenin ihtiyaçları ve çalışanların istedikleri konular hakkında bilgileri verdi.
Bölgenin iyi uygulama örneklerine ve “bu süreç bizim şirkette işlemez” ön yargılarını yenmeye ihtiyacı vardı. Bir taraftan da çalışan bağlılığı kavramının artık devir hızı oranlarına bağlı olmadığının farkına varılması gerekmekteydi. Yıllanmış çalışanlar değil, katkı sağlayan çalışanlar farkedilmeydi. Çalışan farkındalığının çalışan deneyimi farklarını ortaya koyan işletmelerden geçtiğini göstermek gerekliydi.
Tüm bu beklenti ve iyileştirilmesi gereken durumların sonuçları ile konumuz “Çalışan Deneyimi ve İşveren Markası” olarak ortaya çıktı.
Ardından paralel gelişen iki süreç şekillendi. Birincisi bu konuları kimlerden dinlemeli, programın akışını nasıl belirlemeliydik? İkincisi konunun tanıtımında Akdeniz’i simgeleyen nasıl bir metaforla yola çıkabilirdik?
Birinci aşamada gözümüzü ilk diktiğimiz konuşmacılar, 12 yıldır PERYÖN insan Yönetimi Derneği tarafından sürdürülen “PERYÖN insana Değer Ödülleri”nin bu yılki ödül sahipleri oldu. İyi uygulama örneklerini bizlere sunması için görüşmelere başladık. Bir taraftan da çalışan deneyimi konusunda örnek olabilecek başarı hikayeleri araştırdık. PERYÖN Merkez tarafından verilen 
desteklerle sürdürdüğümüz bu süreç oldukça uzun ve titizlik içinde geçen bir süreç oldu.
Sonrasında metafor fikirleri ortaya atıldı. Antalya’nın turunç meyvesinden, Akdeniz Akşamları şarkısına, bölgenin yaşanmış doku hikayelerine varana kadar incelediğimiz bu süreci de Gelidonya Feneri’ni ilk zirvemizde önce bize ışığı ile yol göstersin sonrasında katılımcılarımıza ışık tutsun diye belirledik.
Sloganımızı “Akdeniz’in kılavuzu, yolcuların rehberi Gelidonya Feneri’nin ışığında, rotamızı çalışan mutluluğu ve bağlılığına çeviriyoruz”cümlesinden yola çıkarak “Yolunuza Işık Oluyoruz” olarak belirledik. Tanıtım çalışmalarımızı bu tema ile sürdürdük.
Çok konu vardı. Yer seçimi, sosyal medya kullanımı, web tasarımı, medya iletişimi, sponsor görüşmeleri, işbirlikçilerle ile iletişim, konuşmacılarla iletişim, yerleşim, sahne tasarımı, oturum planı, ses düzeni ve ihtiyaçlar serisi…
Bu süreçte gönüllülerimizden oluşan bir zirve ekibi kurduk. Ekipte gönüllü arkadaşlarımızın destekleri ile sponsorluk görüşmelerimiz başta olmak üzere pek çok konuda yol alma şansı bulduk. Emek veren tüm gönüllülerimize ayrı ayrı teşekkür ederiz.
Kendimi bildim bileli yardımcı olabileceğim bir konu varsa asla geri planda duramam ve yine kendimi bildim bileli çok kızdığım bir kitle vardır ki sürekli sözü vardır ancak iş icraata geldiğinde tepkisizdir. Bu grup iş icraata geldiğinde hep vardı. Bu grup “yapalım” denilen her şeyi nasıl yaparız diye araştırdı ve çözüm üretti. Bu grupta iki tane öğrenci vardı. Tamamen ve tam anlamıyla gönüllü. Öyle ki tüm sosyal hayatlarını özellikle son 3 ayda hızlanan operasyon sürecimize adadı. Peki bu iki öğrenci bu süreçte neler mi kazandı? Zaman yönetimi, stres yönetimi, zor durumlarla başa çıkma, proaktif olma gibi iş hayatı ile ilgili istenebilecek pek çok yetkinliği deneyimleyerek geliştirdi.
Teşekkürler:
Ben, bu süreçte, görev dağılımının ve istekliliğin ne kadar önemli olduğunu “Grup Angarya :)” ile bir kere daha kanıksadım. Bu süreçteki yol arkadaşlıkları için, sevgili arkadaşlarım Sevgi Şanlı ve Burcu Topçu Ekeli ve PERYÖN Akdeniz Temsilcisi Bilge Ünlüer Hanım’a, fikirleri ile kattığı renk ve operasyon günü verdiği destek için Süreyya Uysal’a teşekkür ederim.
Sevgili Serra ve İnci ikinizi de tebrik ediyorum. Harikasınız. Yolunuzun açık oldu
ğuna zaten eminim. Güzel kalbiniz ve kendini gelişime adayan ruhunuz dilerim hep güzelliklerle karşılık bulsun. Edindiğiniz tecrübeler yolunuza ışık tutsun.
Yine daha önce deneyimlemediği bir tecrübeye “olur” diyerek sunuculuk yapan (diğer adı ile zirve akış yönetmeni olan 😊) ve sahnede keyifli bir ikiliye dönüşen arkadaşlarım Yılmaz Altuntaş ve Özge Berçin’e özverileri için çok teşekkür ederim.
Sevgili Eda Şahal hep yardıma hazır insan. Hep böyle kal. Daha nice güzel işlerde bir arada olmak üzere 😍
Bir özel teşekkür de genç bir girişimciye sevgili Mustafa Aksay, web sitemizin (http://peryonakdeniz.com/) tüm tasarım aşamasında bizlere destek verdi. Yazılımcıların zaman yönetimi konusunda biraz zorlayabildiği ön yargımı Mustafa ile yendiğimi de ayrıca belirtmek isterim. Tüm katkıları ve hızı için teşekkürler. Çok iyi yerlere geleceğini biliyorum. Yolun açık olsun. Bundan böyle her zaman destekçinim. 😇
Canseli
Canpolat, son gün de yanımıza gelip “nasıl yardımcı olabilirim?” derken kendini sosyal medyadan sorumlu buldun ve bir anda çıkan sosyal medyayı planlama eylemimiz harika bir sonuç verdi. Desteğin için 🙏
Bir öğrenci teşekkürü daha Osmancan Gül: Zirve günü kendiliğinden gelişen iş bölümlerimizde kendimi senin yanında buldum. Harika bir yardımcıydın. Heyecanın ve güzel kalbin için teşekkür ederim. Senden “bugün çok şey öğrendim” dönüşünü almak bile yeterli. 😇 Öğrenme sürecin hiç bitmesin.🙏
Burada sayabildiğim kahramanlar dışında pek çok öğrenci kahramanımız vardı. Hepsi gönülden, hepsi istekli, hepsi ışıl ışıl. Işığınız sönmesin çocuklar. En çok size katkı sağlamak konusunda heyecanlıydım. En büyük mutluluğum da sizin çabalarınız ve öğrenme sürecinde kat ettiğiniz yol oldu. Hepinizi kucaklıyorum. 🙆♀️
Bir başka teşekkür de tabi ki PERYÖN İnsan Yönetimi Derneği Merkez Yönetimi, Bölge Başkan ve Üyelerine. Bizlerle tecrübelerini paylaşmak, yolda bizlere destek olmak adına tüm süreç boyunca desteklerini hep hissettik.
Tabi ki Antalya’da ilk kez düzenlenen bir zirveye sponsor olmak kolay değildi. Ancak bize inanan ve süreç boyunca desteklerini vererek zirvemizin konu başlıklarından İşveren Markası olmaya da örnek olan değerli sponsorlarımıza da kocaman teşekkürler.
Örnek teşkil etmesi açısından tüm işverenlerin, yöneticilerin ve marka yönetimi uzmanlarının okuması gereken bir teşekkürüm var. Bundan yaklaşık 5 ay önce yeni bir iş yerine “Eğitim Müdürü” olarak başlangıç yaptım. Firma ile anlaşma sürecimde zaten derneğin yönetim kurulunda olduğumu biliyorlardı. Ancak yine de mesai saatim içinde derneğe destek vermem gereken durumlarda “tabi ki”, “böyle etkinlikler içinde olmanız bize gurur veriyor” sözleri ile karşılayan, her türlü desteği veren, başta yöneticim Yılmaz Taştan olmak üzere Corendon Hotels ve Corendon Airlines grubu İK Ekibine teşekkür ederim. Bu süreçte anlayışlarıyla, destekleriyle ne kadar doğru bir karar verdiğimi hissettirdiler.🙏
Yine bu teşekkürün altından pek çok makale çıkartabilirim. “Çalışan deneyimi yaratmak ve bu şekilde b
ağlılık oluşturmak” konusunda söyleyebileceğim en önemli cümle şu olur:
- “Üretmek isteyen çalışanlarınızın önünü açın”
Onlar önümü açtılar, ben de firmamın adının duyulması ve departmanımın bu anlamdaki gelişim ve isteklilik sürecini her yerde anlatarak işveren markasının oluşumuna katkı sağlamaya çalıştım. Çok çok teşekkür ederim.
Ve çok özel bir teşekkür daha Miray Samanyolu, canım dostum. Bazı insanlar bazı insanların gizli fikir ortağı ve hep iş ortağıdır ya… Olmadığın bir yerde bile sana her fikir sorduğumda yardımını ve görüşlerini esirgemedin. Kattığım her katkıda senin izin vardı. Ben de yerin hep farklı olacak.❤
Son teşekkür de mütevazilikleri ve ciddiyetleri ile bizlerle bütünlük içinde hareket eden konuşmacılarımıza. Ağzınıza yüreğinize sağlık. Tüm paylaşımlarınız çok çok kıymetli. Sizleri tanımak bir zevkti. 🙏❤🙏
Tabi ki bu süreç içinde bizler de ummadığımız aksaklıklarla, zor kişilerle, anlattıkları ile tavırları aynı olmayanlarla karşılaştık. Onlarda süzgeçten geçtiler. Ayıpları kendilerine, tecrübesi bizlere yansısın diyelim.🤷♀️
Bana göre bu sürecin baş kahramanı olan Sevgi Şanlı ile bir konuşmamız olmuştu. Ara ara stres oluyor, her şeyin güzel olması için sürekli aksiyon almaya çalışıyorduk. Tabi ki aksaklıklar da oluyordu. Operasyonda hız kazanmamız gerekiyor ve sürekli kendi göbeğimizi kendimiz kesiyorduk. Bazı süreçleri yolda öğreniyor, bazı göçleri yolda düzeltiyorduk. Bazen duraksıyor, bazen sevinçle motive oluyorduk.
Birbirimizden güç almak istediğimiz bir an da Sevgi demişti ki:
- Beni tek motive eden Antalya’da bir ilki başaracak olmamız.
Bu ilk sadece fayda sağlamak amacı ile yapılan bir ilk! Bilginin paylaştıkça çoğaldığı erdemini kendime yol edindiğim günden bu yana; bilgi, tecrübe paylaşımı, öğretme süreci adına yapılan tüm projeler benim için de tam olarak mutluluk kaynağı oluşturuyor diyebilirim. Biz motivasyonumuzu iyi işler yapma güdüsünden aldık.
ve 6 Aralık günü geldiğinde saat: 07:00’de son hazırlıklar için açtığımız kapılarımız 07:30 da kayıt için gelenlerle doldu. Oysa öncesinde k
ayıt 08:30 derken erken olur mu acaba şüphesi içindeydik.😎
Pek tabi ki birden yoğunlaşan ve gün içinde 700’ü aşan katılımcının olduğu, 14 oturumda 18 farklı konuşmacının sahne aldığı, destekçilerimizin tanıtımları için fuaye alanı kurulan, sürekli ziyaretçilerin olduğu, zamanı doğru yönetmemiz gerektiği, sesi, rejisi, karşılaması vs. pek çok ayrıntı ile ilgilenmeye çalıştığımız bu ortamda eksiklerimiz de oldu, geliştirilebilir yanlarımızı da gördük. Ancak önemli olan bunu yapma cesaretini göstermek ve öğrenme sürecinde korkusuzca işin ucundan tutmayı bilmekti.
Ancak hiç bir şekilde olumsuza kitlenmedik. “Olmaz bu işler” söylemlerine tıkanan kulaklar ile olmazı oldurduk. Sonuçta Akdeniz’in bu tarz bir etkinliğe ne kadar ihtiyacı olduğu geri dönüşünü aldık. İhtiyacı fark ettirdik. Beraber güçleneceğimizi hissettirdik ve faydalı olmak adına verilen çabaların gurur dolu hazzını yaşadık.
Herkese tekrar tekrar teşekkür ederiz.
Önümüzdeki yıl Aralık ayında bu sefer iki günlük bir zirve ile tekrar ve daha da iyisi ile karşınızda olacağız. Bizi takip edin 😊
Sevgilerimle,
Hatice Bulut
