İnsanı kötülüğe sürükleyenin bilgisizliği olduğunu savunan, Sokrates: “İnsanların yüzlerini, fiziksel görünümlerini değiştiremezsiniz. Ancak ruhları ve karakterleri gelişebilir”, diyor.
Ahlak felsefesi (etik) hakkında ilk düşünceler ve yapılanmalar da, öğrencisi platonun Sokrates’in sözlerini yazarak birleştirdiği, “Sokrates’in Savunması” isimli, eserde yer alıyor.
İş Etiği araştırmaları da bu olguların öneminin farkında olan, uzmanlar tarafından, yapılandırılmaya devam ediyor.
Genel anlamda Etik kavramı:
Bireylerin toplumda ve birbirleriyle kurmuş oldukları ilişkiler sonucu ortaya çıkan, ahlaki görevler ve zorunluluklarla ilgili olarak; neyin doğru, neyin yanlış, neyin iyi, neyin kötü olduğuna ilişkin değerleri araştıran ve bunlarla ilgilenen bir disiplin olarak tanımlanmaktadır.
Birey kendisine karşı ne kadar etik davrandığını sorgularken aynı zamanda; evli ise eşine, çocuğu varsa çocuğuna, kendi yakınlarına karşı etik ilkeleri kullanmakla her an karşı karşıyadır.
İnsan kaynakları profesyonellerinin ve kurum kültürüne önem veren tüm yöneticilerin dikkatinde olan, İş Etiği kavramı ise:
Bir meslek grubunun mesleğe ilişkin olarak oluşturup koruduğu, meslek üyelerini belirli bir şekilde davranmaya zorlayan, kişisel eğilimlerini sınırlayan, yetersiz ve ilkesiz üyeleri meslekten dışlayan, meslek içi rekabeti düzenleyen, hizmet ideallerini korumayı amaçlayan mesleki ilkeler bütünlüğü olarak tanımlanabilmektedir .
Kurumlarda yapılan “iş etiği çalışmaları”; disiplin konularının önemini, çalışanların yetkin olması gereken konuların neler olduğunu, kurum kültürünün ne olduğunu göstermeyi amaçlamaktadır.
Peki çalışanlar, kendi etik ilkelerini nasıl oluşturacaklar?
Etik değerlere önem veren, başarılı, mutlu ve mutluluk veren kişiler olmak istiyorsak, özümsememiz gereken bazı püf noktaları olacaktır. Bunları da “çalışma hayatı kuralları” olarak, açıklamaları ile şu şekilde sıralamak mümkündür:
- İletişimin önemini unutmayın:
Bileşenlerini kelimeler, ses tonu ve vücut dilimizin oluşturduğu iletişimin sihrini unutmamak ve kendimizi doğru ifade edemediğimiz takdirde hiç bir kapıyı açamayacağımızı bilmemiz gerekmektedir. Kendini doğru ifade edebilmek ve yeri geldiğinde dinlemeyi bilmek iletişimin püf noktalarıdır.
- Hedefler koyun:
İş hayatında başarılı bir birey olmanın ilk ve temel şartı hedef koymaktır. Hangi işi yaparsanız yapın; net, ulaşılabilir, ölçülebilir, zamanı belli ve spesifik bir hedefe sahip olunmalıdır. Ne istediğinizi ve nereye gittiğinizi bilmezseniz kaybolursunuz.
- Stresinizi yönetin:
Stresin iş hayatındaki başarıyı doğrudan etkileyen bir faktör olduğu biliniyor. Bir noktaya kadar motive edici bir özelliği olsa da yoğun şekilde stres yaşayan bireylerde dikkat dağınıklığı, verim azalması, motivasyonsuzluk gibi sorunlar ortaya çıkmaktadır. Bunları yenmek için kısa molalar vermek, derin nefesler almak, planlı çalışmak, daha fazla sosyalleşmek etkili birkaç yöntemdir.
- Zamanın sizi yönetmesine izin vermeyin, siz zamanınızı yönetin:
Birçok çalışan, üzerindeki iş yükünün çok fazla olduğundan ve hiçbir şeyi yetiştiremediğinden şikayet eder. Bazı vakalarda bu durum doğru olsa da, temel sorun zamanın iyi yönetilememesinden kaynaklanır. Plansız çalışmak, zaman kaybına neden olarak bireylerin başarı oranını da düşürmektedir.
- Esnek olun:
Kurallı olmak ve belirli bir disiplin altında çalışmak, verimi artıran sistemlerden biridir. Ancak iş yerinde hiçbir olay ya da kişiye karşı katı olmamak ve içinde bulunulan duruma göre hareket etmek, başarıyı getiren diğer faktörlerden biri. Hızla ortama ve duruma adapte olabilirseniz, sorunları daha hızlı aşarak ileriye bakabilirsiniz.
- Dış görünüşünüz sizi yansıtsın:
Toplumsal ya da kişisel iletişimin %55’ini beden dili ve hareketler oluşturur. Dış görünüşünüzün ve giysilerinizin sizi yansıtması, karşınızdaki ile iletişiminizi kuvvetlendirecektir. Bu yolla da kendinizi daha iyi ifade edebilirsiniz.
- Deneyimlerinizi kullanın:
Geçmiş dönemde yaşadığınız olaylardan elde ettiğiniz deneyimler, gelecekte nelerle karşılaşabileceğinizi bilmeniz açısından önemlidir. Bir şeyi bilmenin tek yolu onu deneyimlemektir. Bulunduğunuz noktada çok fazla kalmadan üstüne yeni bir şeyler katmalı ve ilerlemelisiniz. Konumunuzun bir üst seviyesini düşünmüyorsanız başarıyı da sevmiyorsunuz demektir.
- Yaratıcı olun:
Birçok işte yaratıcı olmak başarıyı da beraberinde getirir. Yaratıcılık, kişinin ruh halinin de pozitif olduğunu gösterir. Burada önemli olan yaratıcı olduğunuzu çevrenize göstermek, bir anlamda bunu iş hayatında satmaktır. Negatifliklerinizi üzerinizden atarak yaratıcı olabilir ve başarıyı yakalayabilir
siniz.
- Hatalarınızdan ders çıkartın:
Birçok insan hata yapmaktan korkar. Ancak hata ve yanlış yapmadan herhangi bir şeyin doğrusunu öğrenmek mümkün değildir.
- Önyargılarınızdan kurtulun:
İş hayatında başarılı olmanın ve kariyer basamaklarını hızla tırmanmanın önündeki en büyük engel önyargılardır. Kendinize sürekli farklı sorular sorarak önyargılarınızı ortadan kaldırabilirsiniz.
Hatice Bulut
Leave a Comment