Bir etkinliğin organizasyon hikayesi:

Tarih: 01/12/2018 Cumartesi whatsupta bir grup oluşturuldu.

Gruba 43 kişi eklendi.

Grupta sadece yöneticinin bilgilendirme yazılarının paylaşılacağı iletildi. Katılımcıların grup içerisinde “tşk”, “mrb” vb. hiç bir sözü sarf etmeyeceği kuralı konuldu. 🙂

Hey gidi hey! Biz ne “whatsup iş grupları” gördük gün teyzelerinin birbirine “daha daha nasılsınız efendim” diye tek tek sormaları gibi “hayırlı günler, hayırlı cumalar, hayırlı kandillere” dönüşen…. 🙂

Burada buna izin yoktu! 🙂

Kişilere seçmeleri için 17 konu başlığı gönderildi. Herkes konularını seçmekte özgürdü. Bir konuyu 5 kişi de seçebilir, 1 kişi de… Zorlama yok. Çoklu seçilmiş konularda grup çalışmaları yapılacağı belirtildi.

Ardından seçimler yapıldı. Kimi gruplar 10 kişi başlayıp 3 kişi tamamlandı. Kimilerinde konular evrildi. Kimi şekil değiştirdi. Ancak hiç bir zorlama olmaksızın kontrollü ve krizlerin dillendirilmeden yönetildiği bir strateji izlendi. Yönetici tüm aksiliklere karşı hazırlıklı ve soğukkanlıydı. Her konunun ayrı bir whatsup grubu oldu. Yönetici gruplardan gelen sorulara net ve bekletmeksizin yanıtlar verdi. Yüzyüze görüşülmesi gereken her durum için organizasyonu yaptı ve sağlıklı şekilde işlemesini sağladı.

Sonuç:

02/05/2018 Perşembe

Sahnede 15 kişi 11 konuyu sade, hevesli ve konularına hakim şekilde aktardı. Arka planda araştırmalara katkı sağlamış kişiler anıldı. Teşekkürler edildi. Kendi hallerine bırakılmış organizasyonda yaşanabilecek aksaklıklara değil bu organizasyonda emek veren kişilerin işlerini başarı ile yapmalarına odaklanıldı. Süre sapması neredeyse hiç yaşanmadı.

Grubun yöneticisi etliğe sütlüğe karışmadan, küçük dokunuşlarla, bir kenara oturdu. Gülen gözleri ile sessiz ve sakince sunumları dinledi… 🙂

IMG-20190502-WA0043Birbini o gün tanıyanlar vardı, önceden simayen tanışanlar, sanal ortamlardan birbirlerini takip edip bilenler… Ancak o gün o atmosferde sanki yıllardır beraber çalışan bir grup insan vardı 🙂 Bence bunun ana nedeni yöneticinin ekibe geçirdiği enerji ve sağlıklı yönetim modeliydi.

Uzaktan yönetilen bir organizasyonda liderin yönetim şeklinin ne denli önemli olduğunu yaşayarak gördük.

Bu ekibe inanan, yolda dökülen, kaybolan, telaşa giren, evrilen tüm süreçleri örnek bir modelle yöneten, ilham veren, ekibi ayakta tutan, SADE anlatımı ile sadece ne demek istiyorsa onun anlaşılmasını sağlayan bu lider Ahmet Eryılmaz (http://www.ahmeteryilmaz.com.tr/) ‘dan başkası değildi.

Peki o gün sahnede neler mi oldu?

Liderler Kahvesi 2019 gününün özeti -kendime çıkardığım kıssadan hisselerle- aşağıdaki şekilde aktı:

Sibel Dağdeviren Özüağ

1Konu               : Gig İK

Temel Mesaj : Freelance çalışmayı tanımlayan Gig hakkında kısa bilgiler aldık. Bu bilgilerin ışığında yapılan araştırmaların özetinde konfor alanından çıkarak risk almaya hevesli girişimci ruhlu freelance çalışanların giderek arttığını gördük. (like me efendim 🙂 ) Gig çalışma ile ilgili ülkemizde yeterince araştırılma yapılmasa da giderek arttığına ve artık insanların bu tarz çalışmalara günden güne alıştığına ve algının değiştiğine dair bilgiler edindik.

Tarık Yasin Kapıcıoğlu

2Konu               : İK 4.0

Temel Mesaj : Endüstirinin evriminde sıklıkla duymaya alıştığımız 4.0’ı yani digital değişimleri İK’ya uyarladığımızda nelerle karşılaşabilirizi hayal dünyamızı zorlayarak gözlemledik. Digital gelişimlerin ik’ya büyük destek olabileceğini, iş geliştirmeye faydalarını gördük. Bir kez daha bu gelişmelerin insanı masadan kaldırmak için değil insanın işinin verimini arttırmak için olduğunu hissettik.

Dip not       : Digitalleşmeden korkmayın, kendizi entegre edin! Yoksa robotlar değil ama kendilerini güncelleyerek digital dünyaya entegre edenler kesinlikle yerinizi alacaklar!

Ceren Bandırma

3Konu               : Dijitalleşme Yetkinliği

Temel Mesaj : Neydi bu yetkinliğin tarifi? Plaza dillerimizin vazgeçilmez kelimesini nasıl daha basit algılarız? Cevap: Köri soslu tavuk tarifi ile 🙂 Basit örnekler üzerinden anlatımın anlaşılırlığının keyfini bu yaratıcı sunumda gördük. Bilgi+ Beceri+ Tutum / Tarif+ Malzeme+ Mutfak 🙂

Dip not           : Bu sunumun içerik tarifinin detaylarını emekçi blogger Ceren Bandırma’nın kendi sitesi olan https://cerenbandirma.com/ ‘dan muhakkak tekrar okuyun derim. 🙂 

Devrim Aksu

4Konu               : Kognitif (Bilişsel) İK

Temel Mesaj : Algı; hatırlama; hayal; düşünme; muhakeme; yargılama anlamlarının bütününü oluşturan Kognitif kelimesi üzerinden İK algısına İK’nın kendini algılatma biçimine nokta atışı tesbitlerle baktık.

Bir de bu güzel sunumun sonunda hemen twitlediğim güzel bir söz vardı:

“Gelecekte ne olacağını bilmediğimiz bir zaman için bugünden kolları sıvamak zorundayız”

Tülin Çalhan/ Selin Kuru

5

Konu               : Kurum İçi Yetenek Keşfi

Temel Mesaj : Önce yeteneğin kurumlardaki tanımına baktık ve sonrasında yeteneği bulma sürecine baktık. Sade hap bilgilerle bir kez daha yetenek keşfinin psikolojik ve sosyolojik boyutlarını gözden geçirdik.

Ebru Erdoğan

6

Konu                : Çevik İK

Temel Mesaj : Çevik olmanın tanımına Ebru’nun öyküleri üzerinden baktık. İK’da hızın önemi ve olmadığı takdirde yaşanabilecekleri dinledik. Çalışanlardan çıkmasına alıştığımız sesleri nasıl bastırabileceğimize dair düşünceler geliştirdik.

Buket Tekin/ Gül Önel

7 8Konu                : Nöro İK

Temel Mesaj : Beynin işlevlerinin İK tarafından bilinmesini eğitim, işe alım vb. pek çok modülde işletilebileceğini gördük. Bir de bu güzel sunum sırasında hemen twite de döktüğüm güzel bir kısmın notunu paylaşayım: Bu sunumda; insana dokunan mesleğimizin eğitim ayağında hikaye anlatımının beyne dokunuşunun ne kadar önemli olduğu anlatıldı.

Dip not: Yaşanmışlıklarınızı öyküleştirerek aktarmak,, akademik ingilizce içerikli plaza dilinizde anlatmakdan çok daha önemli ve geçerlidir! 🙂

Serdar Baran/ Ayşe Kirman

9 10Konu                : Teşhiste İK Analitiği, Gerçek vakalar ve Dijital Çözümler

Temel Mesaj : Önce Serdar’dan işe alım sürecinde yaşadığı bir vaka üzerinden İK’da erken teşhisin önemini anladık. Sonrasında Ayşe’nin anlatımı ile ileri düzey İK Metriklere göz attık. Hap bilgilere karnımızı doyurduk.

Bu iki güzel arkadaşımın etkinlik ve sunumları ile ilgili notlarını paylaşacağı bilgisi eşliğinde; İK digital yazarları kadrosunda yıllanmış bloglarının adreslerini de şuraya bırakalım, o zaman: 

Serdar Baran: https://serdarbaran.com/

Ayşe Kirman: https://yetisik.com/

🙂

Hatice Bulut

KonIMG-20190502-WA0027u                : Gerçek İK Öykülerinden Dersler

Temel Mesaj  : Efendim, ben deniz de sahnede kıssadan hisselerim ile kendimce (salisenin dörtte birinde bile hareket halinde kalma rekoru kırarak 🙂 ) üç İK yaşanmışlığı aktardım. Hikayelerin tamamını bir sonraki yazımda paylaşacağım.

Mürşide Demirkol/ Zeynep Gürorman

11Konu                : İK’nın Okuldaki yokluğu

Temel Mesaj  : İK’nın girmediği bir sektörde İK dinamiklerinin olması gerekliliğine ve İK bakış açısının eksikliğine akıcı dilleri ile sahnede olan Mürşide ve Zeynep’den bir solukta dinledik ve cebimize İK’nın girdiği alanlara yaratacağı etkiye olan inancımız ile eğitim sektöründeki bu boşluğun farkındalığını doldurduk.

Metin Akkaya

12Konu                : 2030’a kadar İK’nın Kariyer yolu

Temel Mesaj  : 4.0’lara ayak uydurmaya çalışmalar, gelişen teknolojiyle sınavlar, robotik dünyada kaybolacak meslekler derken; İK’nın gelecekte nasıl evrileceğini Metin’in rahat ve rahatlatıcı sunumu ile dinledik.

ve yine İK’nın titiz ve yaratıcı digital dünya yazarlarından olan Metin’in de http://www.isveyonetim.com/ blogunun adresini şuraya iliştireyim ki konuştuklarını yazı dilinde de okuyabilesiniz. 🙂

Nice güzel organizayonlarda fayda sağlayabilmek ve fayda görebilmek dilekleriyle,

Hatice Bulut

Yazan:

Hatice Bulut

ikblogger, ik, insan kaynakları, okur, yazar, düşünür